Halil ür-Rahman Gölü(Balıklıgöl) çevresindeki Haleplibahçe’de, 2007 yılında yapılan kazılarda, günümüzden 3.000 yıl önce Egeden, Karadeniz’e ve Anadolu’nun içlerine uzanan kültür havzasında, erkek egemenliğine karşı savaşan Amazon kadınlarının av sahnesi mozaiği bulundu. Mozaiklerin ilk tespiti Yrd.Doç.Dr. Bahattin ÇELİK ve Arkeolog Ali UYGUN tarafından yapıldı. Haleplibahçe Mozaikleri’nin en önemli özelliği “Savaşçı Amazon Kraliçelerinin İsimleriyle Beraber Mozaiğe Resmedilmiş Dünyadaki Tek Örneği” olmasıdır. Uzmanlar, Haleplibahçe Mozaikleri’nin mozaik tekniği, sanatı, 4 mm² ebadında Fırat Nehri’nin orijinal taşlarından yapılması ve benzeri özelliklerinden dolayı, dünyanın en kıymetli mozaiği olarak tanımlamaktadır.
Haleplibahçe’de Şanlıurfa Valiliği imkânlarıyla Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Başkanlığı’nda ve arkeologlarımızın nezaretinde, ilk etapta 100 m²’lik mozaik gün ışığına çıkarılmıştır. Av sahnesi mozaiğinin kenar bordürlerinde, geometrik motifler, bitki desenleri, güvercin, kanatsız eros, sincap, ördek, keklik, ceylan ve tazı figürlerine yer verilmiştir. Mozaiği çevreleyen bordürün köşelerinde ise “Edessa Güzeli” diye kamuoyuna yansıyan, mask dışında, ana sahnede dört amazon kraliçesi Hippolyte (Hipplüte), Antiope, Melanipe (Melanipe) ve Penthesileia (Pentesileya) savaşçı amazon kadınlarına özgü giysileriyle tek göğüslü olarak at üstündeki av sahneleri tasvir edilip Grekçe isimlerine yer verilmiştir.
Haleplibahçe’de yapılan kazı çalışmaları sonucu farklı mozaikler de ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında en önemlilerinden biri Truva Savaşı’nın kahramanlarından Aşil(Akileus)’dir. Alanda Aşil’in hayat hikâyesini konu alan taban mozaiği, Şanlıurfa Müzesi arkeologları tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ve Roma dönemine tarihlenen yerden ısıtmalı hamam da alanın ne kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu gözler önüne sermektedir.